Dünya’da ve ülkemizde yaşanan bilimsel ve teknolojik gelişmeler demografik değişimleri de beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler, hastalıkların erken dönemde teşhis ve tedavisinin sağlanarak önlenmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin gelişmesi, doğurganlık hızının, bebek ölümlerinin azalması ve ortalama yaşam süresinin uzaması olarak sıralanmaktadır. “Nüfusun yaşlanması” olgusu bir nüfusun yaş yapısının değişerek, o nüfustaki çocukların ve gençlerin payının azalması ve yaşlı insanların (65 yaş ve üstü) payının göreceli olarak artması biçiminde tanımlanmakta ve söz konusu gelişmelerin sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşlılık, yaşandığı ülkeye özgü bir olgudur. Nüfusun yaşlanmasının ve temel olarak yaşlılığın bir sorun olarak görülüp görülmeyeceği, toplumun bu duruma hazır olup olmadığı ile yakından ilişkilidir. Dünya Sağlık Örgütü, yaşlı nüfustaki artışın önemli bir bölümünün, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşeceğini belirtmektedir. Bu ülkelerin karşılaşacakları ekonomik güçlükler, sosyal hizmet altyapılarının yetersizliği ve aile üyelerince sağlanan geleneksel bakımın değişen sosyal yapı sonucu sınırlı ölçülerde yapılabilmesi gibi olgular karşısında, yaşlı nüfuslarına sosyal hizmetleri sunmada çok ciddi sorunlarla karşılaşılacağı öngörülmektedir.
Bu sebeplerle devlet ve yerel yönetimler, çok geç olmadan yaşlılara yönelik yatırımlar yaparak onların da sosyal hizmetlerden istedikleri gibi yararlanmasını sağlayarak aktif yaşlanmalarını amaçlamalıdır.
Türkiye illerinin yaşlı nüfus oranlarına baktığımızda ise Kırklareli, en yaşlı nüfusu sahip 15. il konumundadır. Bu durumda aslında ilin yaşlılara yönelik yatırımlara ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Bu sebeplerle Lüleburgaz Belediyesi, yaşlılar için gündüz bakımevi yapmak istemektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu Genel Kururu’nun 22. Dönem YY:3 Karar:17 ‘de aldığı kararlar doğrultusunda kamu kuruluşlarının, bu tür yerlerin açılabilmesi girişimcilere arsa temini sağlamalıdır kararı alınmıştır.
Yetkin kişiler tarafından yapılan analizler doğrultusunda eski zamanlarda Türkiye Şeker Fabrikaları Deposu olarak kullanılan kentin hemen merkezinde olan alan, yaşlı gündüz bakımevi için en uygun alan olarak belirlenmiştir. Bu alan kentin önemli birçok noktasına yürüme mesafesindedir. Aynı zamanda toplu ulaşım hatları üzerinde yer alması sebebiyle de alana ulaşım oldukça kolaydır. Yaşlı gündüz bakımevi, kentteki okullar ile de etkileşimde olması amaçlanmaktadır. Bu okullarda bakımevine yürüme mesafesinde yer almaktadır.
Proje alanını incelediğimizde yıllardır tek bir yapısı dışında atıl durumda olduğu görülmektedir. Alandaki en büyük depo yapısı olan bina, yıllar içinde ilk olarak market ve günümüzde ise kafe olarak hizmet vermektedir. Gerekli bakımları yapılmış en iyi durumdaki yapı da bu yapıdır. İstanbul Caddesi’ne bakan diğer nitelikli iki yapı da korunarak bu alanın hafızası olan yapılar, bu alanın yeni kullanıcılarına geçmişten izler olarak aktarılması amaçlanmıştır. Alanın güneyinde yer alan orta avluya bakan yapılar yıllardı atıl durumda kaldıkları ve bakımsızlıktan dolayı kötü durumdadır. Bu sebeple bu yapılarak yıkılarak yerlerine bakımevi ve konukevi yapılması düşünülmüştür. Tasarıma başlanırken yaşlı gündüz bakımevleri için ‘Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği’ ve ‘Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliği’ dikkate alınmıştır. Bu yönetmelikler doğrultusunda ve yaşlıların ihtiyaç duydukları göz önüne alınarak tasarım kararları alınmıştır.
Tasarım stratejisi olarak alandaki korunan yapılardan ilki olan kent merkezinde bizi gelirken karşılayan yapı önceki işlevi olan yönetim işlevi korunarak bakımevinin yönetim ofisi olması kararı alınmıştır. Alanın ortasında yer alan daha önceden konaklama amacıyla kullanılan diğer korunan yapıya, hem kentin hem de yaşlıların kullanabileceği kütüphane ve medyatek işlevi tanımlanmıştır. Bu yapıya İstanbul Caddesi ile doğrudan ilişki kurması sebebiyle kamusal bir işlev verilmiştir. Günümüzde kafe olarak hizmet veren yapı, büyüklüğü doğru kullanılmadığı için işlevsel anlamda iyi bir şekilde işlememektedir. Bu yapının altyapısı kullanılarak yine kafe, yemekhane ve etkinlik merkezi olması amaçlanmıştır. Avludan girişlerin olacağı bu yapı her yaş grubundan insanı kendine davet eden yapısı ile yaşlıların da rahatça kullanabileceği bir yapı haline getirilmiştir.
Belediye önemli misafirlerini ağırlayabileceği konukevi Ferhatpaşa Sokak ile doğrudan ilişki kuracağı alanın güneyine konumlandırılmıştır. Avludan da giriş yapılabilecek olan konukevine sokak üzerinden de protokol giriş tanımlanmıştır.
Yaşlı gündüz bakımevi olarak proje alanın korunaklı, avlu ile çok güçlü bir ilişki kurabileceği konum belirlenmiştir. Bakımevi yönetmelikler gereği korunaklı bir alanda yer alması istenmektedir. Ayrıca bakımevinin avludan hariç kendi özel avlusu olması tasarlanmıştır.
Proje alanında bütün bu yapıları bir araya getiren bir de saçak vardır. Bu saçak metafor olarak farklı bir insanı bir araya getiren kavram olarak düşünülmüştür. Çünkü yaşlıların en önemli sorunlarından biri başka insanlarla etkileşime geçmemeleridir. Bu durumda onları yalnızlaştırarak hayattan keyif almalarının önüne geçerek onları hastalıklarıyla baş başa bırakmaktadır. Bu saçak bu yapıları birleştirirken aynı zamanda insanları da birleştirmektedir. Saçak ile oluşan avlu da ise insanlar birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri bir alandır. Aynı zamanda bu avlu kentin önemli bir yeşil alan parçası haline gelecektir. Proje alanın peyzajında farklı noktalarda etkinlik alanları, gösteri alanı, su öğeleri ve alle tasarlanarak her kullanıcının keyif alacağı bir peyzaj kurgusu amaçlanmıştır.
Lüleburgaz Yıldızları Yaşam Merkezi, ana işlevi olan yaşlı gündüz bakımevinin yanında birçok farklı işlevi içinde barındırmaktadır. ‘Bakımevi’ kavramı zihinlerimizde, belirli sınırlar(duvarlar) içinde çevre ile ilişki kurmayan yapı olarak canlanmaktadır. Genel literatürde de yeniden ele alınması gereken bu yapılar, yaşlılarımızı belirli sınırlar içine hapsetmektedir. Bu yapılan tasarım, bu sınırları(duvarları) kaldırarak yaşlıların çevreyle ve her yaş grubundan insanlarla etkileşime geçebileceği bir proje olarak düşünülmüştür.
Yönetmelikler gereğince bakımevlerinde olması gereken doktor, diyetisyen, psikolog, revir gibi uzmanların yer aldığı odalar zemin katta yer almaktadır. Ayrıca bu katta etkinlik odaları bulunmaktadır. Bakımevinin 2. Katında ise atölye odaları ve ortak kullanım alanı yer almaktadır. Bakımevinin bodrum katı ile birlikte her iki katın toplamda alanı 1.198 m’dir. Konukevi de toplam 18 odadan oluşmaktadır. Konukevinin zemin katında bu tarz işletmelerin gerektirdiği yönetici odaları, toplantı odası, seminer odası yer almaktadır. Bodrum katıyla birlikte 4 kattan oluşan yapı 1.428 m² alan kaplamaktadır. Bu ana birimleri yaşam merkezinde destekleyen bu alanı kentlinin kullanımına açan da kütüphane, medyatek, çok amaçlı salon, restaurant, kafe ve satış birimleri yer almaktadır. Ayrıca proje alanında belirli noktalarda açık hava etkinlik alanları yer almaktadır. Proje alanındaki yeşil alan miktarı da 2.827 m²’den 3.261 m²’ye çıkmıştır.